Toplam Sayfa Görüntüleme Sayısı

8 Ağustos 2024 Perşembe

O- Ö İLE BAŞLAYAN ATASÖZLERİ

 O- Ö İLE BAŞLAYAN ATASÖZLERİ

O Harfi ile Başlayan Atasözleri ve Anlamları
Oğlan anası kapı arkası, kız anası minder kabası: Eve gelin geldikten sonra oğlanın anası kapı dışarı edilecek gibi görülür. Kızın anası ise baş köşeye oturtulur.
Oğlan atadan (babadan) öğrenir sofra açmayı, kız anadan öğrenir biçki biçmeyi: Erkek çocuk, erkeklerin yapması gereken şeyleri babasından, kız çocuk da kadınların yapması gereken şeyleri annesinden öğrenir; anne ve baba bunları bilmiyorsa çocuktan böyle şeyler beklenemez.
Oğlan dayıya, kız halaya çeker: Oğlan çocuğun yüzü de, huyu da dayısına, kız çocuğununki ise halasına benzer.
Oğlan doğuran övünsün, kız doğuran dövünsün: Doğacak çocuğun oğlan olması istenir. Kız olması istenmez. Onun için oğlan doğuran ana sevinir; kız doğuran ana üzülür.
Oğlan doğurdum, oydu beni; kız doğurdum, soydu beni: Erkek çocuklar, yaramazlıklarıyla, haylazlıklarıyla, ana-babayı üzerler. Kız çocuklar ise
giyime, süse düşkün olduklarından ana-babalarından sürekli para çekerler.
Oğlan doğur, kız doğur; hamurunu sen yoğur: Ana-baba özveriyle çocuk yetiştirirler. Ancak çocukların kendilerine pek yardımı olmaz.
Oğlan yetir, kız yetir; ağır yükü sen götür: Çocuk büyütmek, evi yönetmek hep annenin görevi olduğundan anne olmak kolay iş değildir.
Oğlanınki oğul balı, kızınki bahçe gülü: Torun, oğlandan olursa oğul balı, kızdan olursa bahçe gülü diye sevilir.
Oğlum deli malı neylesin, oğlum akıllı malı neylesin: Çocuk akıllı ise babasından mal kalsın diye beklemez, malı kendisi kazanır; akılsızsa babası ne kadar çok mal bırakırsa bıraksın, değerini bilmez ve onu kısa zamanda bitirir.
Oğlumu (evladımı) ben doğurdum amma gönlünü ben doğurmadım: Bir kimse evladına emredip birçok şey yaptırır ancak onun gönlüne hükmedemez.
Olacakla öleceğe çare bulunmaz: İnsanın alnına yazılmış olan şeyler önlenemez.
Olan dört bağlar, olmayan dert bağlar: Zengin, giyinir, kuşanır, istediği gibi yaşar; fakirse yoksulluğun acısını çeker.
Olmaz olmaz deme, olmaz olmaz: Hiçbir şey için olmaz deme. Dünyada olmayacak şey yoktur.
Olsa ile bulsayı ekmişler, yel ile yuh bitmiş: Şu iş şöyle olsa, bu iş böyle olsa diyerek istediğimiz sonuca varamayız, elde etmek istediğimiz sonucu istekle değil çalışmakla gerçekleştirmeliyiz.
Olsayı bulsaya vermişler, hiç doğmuş: Şu iş şöyle olsa, bu iş böyle olsa diyerek istediğimiz sonuca varamayız, elde etmek istediğimiz sonucu istekle değil çalışmakla gerçekleştirmeliyiz.
Onmadık hacıyı deve üstünde (Arafat’ta) yılan sokar: Amacını gerçekleştirmesi mümkün olmayan kişinin karşısına, hatır ve hayale gelmeyen ve yenilemeyen engeller çıkar. (onmadık: Talihsiz, bereketsiz)
Onmadık yılın yağmuru harman vakti yağar: Zamanında olduğunda büyük yarar sağlayacak bir durum, zamanı geçtikten sonra gerçekleşirse zarar bile verebilir. (onmadık: Bereketsiz, talihsiz)
Ortaklık öküzden, başlı başına buzağı yeğdir: Kişinin malı çok ama bunlar ortak malıysa yalnız kendisine ait azıcık malı bulunması daha iyidir.
Otu çek, köküne bak: Kişinin kimliğini öğrenmek için soyunu sopunu bilmek gerekir.
Otuz iki dişten çıkan, otuz iki mahalleye yayılır: Bir ağızdan çıkan söz, başkalarının ağzına geçer, her tarafa yayılır.
O HARFİ İLE BAŞLAYAN GÜZEL SÖZLER
Okur, düşünürken okur, okurken düşünür
Olacak oğlan gelişinden belli olur.
Okuma bir düşünme ve bilgi edinme eylemidir
Oynayamayan gelin; “Yerim dar.” der.
Okumak, bilgiye giden en kısa yoldur
Oynayacak adam, kağnı gıcırtısında da oynar.
Olanak rüzgar gibidir, gerçekten yakalayamazsan ardına düşme.
Otuz iki dişten çıkan, otuz iki mahalleye yayılır
Olasılıkların cetvelinde yenilgiler de vardır
Otu çek, köküne bak.
Oduncunun gözü onçada, dilencinin gözü çömçede.
Ot kökü üstünde biter.
Olan dört bağlar, olmayan dert bağlar.
Oğlan babadan öğrenir meclis gezmeyi, kız anadan öğrenir sofra yazmayı.
Ortak atın beli sakat olur.
Oğlan yemiş oyuna, çoban yemiş koyuna gitmiş.
Olsayı bulsaya vermişler hiç doğmuş.
Oğlanın şaşkını, babasının zenginliğini metheder.
Olmaz olmaz deme, olmaz olmaz.
Olsa ile bulsayı ekmişler, hiç bitmiş.
Olmayacak duaya amin denilmez.
Olacakla öleceğe çare bulunmaz.
Oynamasını bilmeyen gelin “yerim dar” demiş; yerini genişletmişler; “yerim dar” demiş.
Olgun bir insanı dost edinmek isterseniz tenkit edin, basit bir insanı dost edinmek isterseniz, methedin
Ö Harfi ile Başlayan Atasözleri ve Anlamları
Öfke baldan tatlıdır: Öfkeye kapıldığında bağırıp çağırmak insanı rahatlatır.
Öfkeyle kalkan zararla (ziyanla) oturur: Kişi, öfkeli zamanında duygusunun etkisi altındadır. İyi düşünemez; yaptığı taşkınca işin nasıl bir sonuç doğuracağını hesap edemez. Sonunda bu ölçüsüz, yanlış davranışının zararını görür.
Öksüz güler mi meğer yanıla: İşleri ters giden kimsesiz kişinin yüzü gülmez, yüzünü güldürecek bir durum ortaya çıksa bile bu bir yanlışlıktan dolayıdır.
Öksüz hırsızlığa çıkarsa ay ilk akşamdan doğar: Talihsiz kimse bir şeyden yararlanmaya kalkışsa karşısına akla gelmedik engeller çıkar.
Öksüz oğlan (çocuk) göbeğini kendi keser: Koruyanı, yardım edeni bulunmayan kişi, işini kendi başına görmek zorunda kalır.
Öküz öldü, ortaklık bozuldu (bitti): İki ortak veya taraf arasındaki yakınlığın dayandığı sebep yok olduğunda bu yakınlık da çözülür.
Öküz, yem bitince çifte gideceğini bilir: Çalışmanın önemini kavramak için aç kalmak gerekmez.
Öküze boynuzu yük olmaz (ağır gelmez): İnsan kendi yakınlarını ve kendi işlerini yük saymaz.
Ölenle ölünmez: Çok sevilen birinin ölümünden sonra fazla yas tutulmamalıdır çünkü hayat devam eder.
Ölmüş de ağlayanı yok: Çok kötülüğe uğramış, desteği ve yardım edeni bulunmayan kişi için söylenen bir söz.
Ölmüş koyun (eşek) kurttan korkmaz: Her şeyini kaybetmiş olan kişinin düşmanına bir şey kaptırmaktan korkusu olmaz.
Ölüm hak miras helal: Ölümün olağan olması gibi mirasın da paylaşılması olağandır.
Ölümden öte köy yoktur: Her insan bir gün öleceğini bilmeli, sonu gelmez istekler peşinde koşmamalı, davranışlarını, işlerini bu bilinçle düzene koymalıdır.
Ölüme çare bulunmaz: Ölüm dışında, çaresiz gibi görünen her güç işin bir çıkar yolu vardır.
Ölümle öç alınmaz: Düşmanların ölümünden sevinç duymak insanlığa yakışmaz.
Ölümü gören hastalığa razı olur: Küçük bir zarara uğramayı kabul etmezse çok büyük bir zarara uğrayacağını anlayan kimse, bu küçük zarara katlanır.
Ölürse yer beğensin, ölmezse el beğensin: Çocuğun öldüğünde iyi anılması, yaşarken de beğenilir bir kişi olması için anne baba çocuklarının eğitimine çok önem vermelidir.
Önce baldın, pekmez oldun; şimdi para etmez oldun: Davranışlarına dikkat etmeyen kişinin attığı her yanlış adım, saygınlığının biraz daha azalmasına neden olur.
Önce can sonra canan: İnsanlar bencildir, önce kendilerini, sonra yakınlarını düşünürler.
Önce iğneyi kendine batır, sonra çuvaldızı ele: Başkasına zararı dokunacak bir davranışı yapmadan önce iyi düşün, kendi kendini eleştir.
Ön tekerlek nereye giderse art tekerlek de oraya gider: Küçükler büyüklerin izinde gider, her işte onları örnek tutarlar.
Öpmeye niyeti olmayan “Yanağın nerede?” diye sorar: Bir işi yapmaya niyeti olmayan, istek duymayan kişi, bunu davranışlarıyla belli eder.
Öpülecek el ısırılmaz: Saygı gösterilmesi gereken kimse incitilmemelidir.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder